Ekonomi Reform Paketi ve FinTek İlişkisi Hakkında Kısa Bir Değerlendirme
Bildiği üzere, T.C.Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından 12 Mart 2021 tarihinde "İstiklalden İstikbale" mottosu ile "Ekonomi Reformları" başlığıyla bir program yayınlandı.
Program iki ana reform alanından oluşmaktadır. İlki, 5 başlık altında makroekonomik politikaları içeriyor, bunlar; kamu maliyesi, fiyat istikrarı, finansal sektör, cari açık ve istihdam. İkincisi ise, 5 başlık altında yapısal politikaları içeriyor, ki bunlar; kurumsal yönetişim, yatırımların teşvik edilmesi, iç ticaretin kolaylaştırılması, rekabet ve piyasa gözetimi ve denetimi şeklindedir.
Ekonomi programının ana hedefi; salgın sonrası dönemin ekonomik yapılanmasına uygun, sürdürülebilir, güçlü ve kaliteli büyümeye erişim olarak belirlenmiştir. Programın temel amaçları ise; makroekonomik istikrarın temini, rekabetçi üretim ve verimlilik artışları ile şeffaf, öngörülebilir ve hesap verilebilir yönetim olarak açıklanmıştır.
Programın özellikle FinTek girişimleri ve hali hazırda faaliyette bulunan ödeme kuruluşları ile elektronik para kuruluşları bakımından etkisi üzerinde durmamız yazımızın kapsamı noktasında daha ilgili olacaktır. Diğer yandan, bu programın içeriğinin şu aşamada sadece hedeflenen ve amaçlanan başlıklardan oluştuğunu unutmamak gerekir. Yani pratik uygulamaları için ilgili düzenlemelerin hazırlanması ve hayatımıza girmesi ile programın etkisinin daha somut sonuçlarını görebileceğimiz açıktır. Ancak ortaya konan niyetin müthiş olumlu olduğunu ve uygulamalara geçişle beraber pozitif etkilerinin muhakkak görülebileceğini söyleyebiliriz.
Buna göre, makroekonomik politikalardan finansal sektör ile ilgili başlıklara göz atabiliriz. Buradaki ana amaç, "finansal sektörün güçlendirilmesidir" ve bu amaçla altı alt başlık belirlenmiştir. Bunlar;
- Bankacılık Sektörünün Aktif Kalitesi Artırılacaktır
- Varlık Yönetim Şirketlerinin Kapasitesi Güçlendirilecektir
- Faizsiz Finans Sistemi Güçlendirilecektir
- Finansal Sektörün Kurumsal Altyapısı Geliştirilecektir
- Sermaye Piyasaları Güçlendirilecektir
- Finansal Kapsayıcılık Artırılacaktır
Burada, özellikle dördüncü başlık yani finansal sektörün kurumsal altyapısının geliştirilmesi ile ilgili belirlenen aksiyonlar öne çıkmaktadır. Bunlar;
- Türkiye’nin tüm finansal kredi ve risk verisini içeren Risk Merkezi, TCMB kontrolünde yeniden organize edilecektir
- Kartlı ödeme sistemleri alanında ülkemizin markası olan “TROY” ayrı bir şirket çatısı altında yapılandırılacaktır
- Dijital (Şubesiz) Bankacılık lisanslamalarına (uygulamalarına) imkan sağlanacaktır
- Merkez Bankası; dijital paranın ekonomik, teknolojik ve hukuki alt yapısını oluşturacaktır
- Finansal tüketicinin korunması, piyasa bütünlüğü ve rekabetin güçlendirilmesine yönelik gözetim mekanizması oluşturulacaktır
Yukarıdaki başlıklardan üçü, önemle izlenmesi gereken ve stratejik vizyon bakımından gerek kamunun gerek finans sektörünün geleceği inşa ederken hedeflerine mutlaka somut alt aksiyonları koymaları gereken başlıklardır.
Hali hazırda BKM (Bankalararası Kart Merkezi) bünyesinde faaliyete başlamış ve uzun bir süredir başarıyla uygulanmakta olan ulusal kart şeması TROY'un ayrı bir şirket altında faaliyetlerini yürütmesi ince düşünülmüş bir detaydır. Muhtemeledir ki, takas hesaplaşma ve provizyon gibi bir takım alt sistemler için BKM'den dış hizmet alımı sürebilecektir. Öte yandan, organizasyon ve yönetim yapısı ile bağımsız olması ve diğer kart şemaları ile rekabette yer alması önem arz etmektedir.
Dijital banka lisansları mevzusu ise, uluslararası arenada yıllardır başarılı uygulamalarına şahit olduğumuz bu alanda her ne kadar geç kalınmış olunsa da ülkemizin bankacılık alanında (bilhassa ödemeler alanında) müthiş ürün, servis ve hizmetlerini geliştiren finansal kurumlarımızın dijital alanda bugüne kadar yaptıkları yatırımlarını pivot ederek bu yeni lisanslamalarla beraber hem yurtiçinde finansal tüketicilere etkin, hızlı, güvenilir ve kaliteli uygulamaları sunacağına hem de yurtdışında uluslararası rekabette adını sıkça duyacağımız yeni girişimlere şahit olacağımıza inanıyorum. Keza, ödeme kuruluşları ile elektronik para kuruluşlarının da dijital banka lisansları için gerekli ve yeterli şartları (ki alt düzenlemelerle detayları muhakkak belirlenecektir) sağlamaları neticesinde bu alana evrileceklerini ve mevcuttaki rekabetçi pozisyonlarını ve stratejik vizyonlarını birkaç seviye yukarıya taşımaya niyetleneceklerini ön görebiliriz.
Dijital paralar konusu ise, hem finansın demokratikleşmesi hem dijital para birimlerinin yükselişi hem de kripto paralarla ilişkisi bakımından ele alınması önemli görülen bir başlık olduğundan bunu ayrı bir yazının konusu olarak şimdilik park edelim. Elbette, kamu otoritesinin teknik ve hukuki bakımlardan bu konunun şimdiden temelini oluşturacak düzenlemeleri çalışmasının olumlu değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizelim.
Makroekonomik politikalardan finansal sektörüyle ilgili başlıklardan sonuncusu yani "finansal kapsayıcılık" için belirlenen alt aksiyonlar da FinTek kuruluşlarını doğrudan etkilemektedir. Bunlar;
- Finansal teknoloji alanının geliştirilmesine öncülük edecek gerekli koordinasyon ve işbirliğini sağlayacak yetkili bir yapı tesis edilerek, sektörün gelişimini destekleyecek düzenlemelerin yapılmasına ilişkin yol haritasının belirleneceği bir Fintek Strateji Belgesi hazırlanacaktır
- Ödemeler alanında faaliyet gösteren Fintek kuruluşlarının Merkez Bankası’nca işletilen ödeme sistemlerine ve kamusal nitelikteki veritabanlarına erişimi sağlanacaktır
- Ödeme ve elektronik para kuruluşlarının Bankalararası Kart Merkezi’nde temsili sağlanacaktır
- İstanbul Finans Merkezi’nin fintek alanında küresel merkez olmasını güçlendirecek şekilde ödemeler alanında “regülasyon deney alanı” (sandbox) kurulacaktır
- Fintek girişimlerinin desteklenmesi için İstanbul Finans Merkezi’nde Finans ve Teknoloji Üssü kurulacaktır
Yukarıdaki başlıkları değerlendirmeye çalışırsak; ilki, Fintek Strateji Belgesi hazırlanmasıdır, ki bunun "yetkili bir yapı" tarafından çalışılması söz konusudur. Bu yapının TCMB yönetimi ve koordinasyonunda olması beklenebilir. Elbette sektörü temsil eden Birlik tarafından da sürece katkı verileceği açıktır. Ayrıca, Türkiye Bankalar Birliği'nin de sürece destek olması beklenebilir.
Fintek kuruluşlarının TCMB'nin bankalara açmış olduğu veritabanlarına erişiminin sağlanması önemli bir adımdır. Diğer yandan; BKM (Bankalararası Kart Merkezi), KKB (Kredi Kayıt Bürosu), gibi kuruluşların da yalnızca bankalara değil tüm finansal ekosistemin gelişimi noktasında finansal kuruluşlara da servislerini açması kullandırması kesinlikle gerekli ve önemlidir. BKM'nin bir takım servisleri açtığını, açmaya başladığını ve hatta "açık bankacılık" vizyonuyla ülkemizde finansal düzenin gelişimi, büyümesi ve rekabeti noktasında çok daha önemli çalışmaları yaptığını biliyoruz. Benzer çalışmalara KKB gibi kuruluşlarca da başlanması yararlı olacaktır.
6493 sayılı Kanun kapsamında lisanslanan ve faaliyetlerini TCMB denetimi ve gözetiminde sürdüren Birlik üyesi ödeme kuruluşları ile elektronik para kuruluşlarının, BKM nezdindeki çalışma komitelerinde temsili iyi düşünülmüş ve mutlaka uygulamaya geçilmesi gerekli bir aksiyondur. Neticede finansal tüketicilere hizmet sunan ve benzeşen servis ve hizmetleriyle (her ne kadar tabi oldukları temel Kanunlar farklı da olsa) finansal kuruluşların; finansal sektörün gelişimi, rekabetin demoktratikleşmesi ve yeknesak bir uygulama birliğine sahip olmaları bakımından kesişim noktaları olan/olacak BKM'de temsiliyetlerinin sağlanması önemli bir gelişmedir.
Cari açıkla mücadele bakımından makroekonomik politikalar arasında belirlenen ve yapısal cari açığın azaltılmasını teminen belirlenen aksiyonlardan birisi de; "Fintek, biyoteknoloji ve mobilite alanlarındaki regülasyonlar inovasyonun ve ticarileşmenin önünü açacak şekilde gözden geçirilecektir" şeklindedir. Bu başlık altında, özellikle Fintek noktasında regülasyonların ne şekilde revize edileceği ve gerek inovasyon gerekse ticarileşme bakımından nasıl esnek olacağı ve/veya nasıl bunların önünün açılacağı ilgi ve merakla beklenmektedir. Uzun yıllardır finansal alanda ortaya konan -özellikle 2008 mortgare krizi sonrasında- sıkı politikalar ve düzenlemeler dolayısıyla risk odaklı iş süreçlerinin ve altyapıların tesisine şahit olundu. Nihayetinde son yıllarda bir takım düzenlemelerle (bilhassa globalda finansal girişimlerin artan şekilde desteklenmesi, yatırımların neredeyse yarısının bu alana yapılması ve dijital çağda dijital dönüşümlerin vazgeçilmezliği karşısında) esnemeler söz konusu olsa da yeni teknolojilerin ve yeni girişimlerin her geçen gün çok daha fazla statükoyu sarsması ve değişimi zorlaması muhakkak ki "inovasyonun ve ticarileşmesinin önünü açacak şekilde regülasyonların gözden geçirilmesini" şart koşuyor.
Yayınlanan programda belirlenen aksiyonların kıymetli, önemli ve gerekli oldukları hususunda sanıyorum herkes hem fikirdir. Bu aksiyon başlıkları altında belirlenecek çalışmaların ivedilikle başlatılması elzemdir. Özellikle finansal sistemlerin tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hem piyasaların hem finansal tüketicilerin hem de yeni neslin ihtiyaçlarına-beklentilerine karşılık verecek şekilde düzenlenmesi, altyapılarının hazırlanması ve ilgili mevzuatların uyumlandırılması çok önemlidir. Hazırlanan bu programın yakında uygulandığını da görebileceğimize inanarak şimdiden katkı sağlayan ve emeği geçen herkese çok teşekkürler.
Saygı ve sevgilerimle..